Ömer Hayyam sözleri oldukça ünlüdür. Çok yönlü bir insan olan Ömer Hayyam şair, filozof, matematikçi, yazar, astronom gibi sıfatlara sahip bir ilim ve düşünce insanıdır. Hayatı boyunca birçok rubai yazmış olan Ömer Hayyam sözleri resimli olarak hala günümüzde oldukça popüler bir şekilde sanal ortamdadır. Ömer Hayyam sözleri kısa rubailer ve uzun kitaplar ile toplanmış yararlı ve önemli sözcükler bütünü olup, Fars kültürün en önemli yapıtaşları arasına girmiştir. Dini ve varoluşu sorgulayan oldukça önemli eserler üreten Ömer Hayyam aşk sözleri ile bu iki kavramı derinlemesine sorgulamıştır. Ayrıca matematik alanında oldukça önemli buluşlar yapan ve “x” kavramını ilk kullanan kişidir. Ömer Hayyam mesajları rubailerinin bazılarında eğlence dünyasını da yüceltmesi ile iyice ilgi görmüş ve ünlenmiştir. Hiciv yeteneğini sergilediği eserlerinde Ömer Hayyam sevgi sözleri konusunda da aynı şekilde yeteneğini göstermiştir. Ömer Hayyam sözleri aşk konusunu çokça öne çıkarmıştır zira kendisi din ile oldukça fazla ilgilenmiştir. Buna bağlı olarak da Ömer Hayyam aşk mesajları da nesilden nesle aktarılmaktadır. Günümüzde de çok sevilen Ömer Hayyam whatsapp uygulamasında da oldukça ünlüdür.
1 - Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi! Herkesle uzaktan hoş beş edip geçmeli, can gözünü açınca görüyor ki insan; en büyük düşmanıymış en çok güvendiği... Yalan mı?
2 - Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin? Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin. İki yokluk arasında bir varlık seninki: hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin.
3 - Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uyuya kaldılar.
4 - Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin. Şimdi çekil önümden diye ferman edersin senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez, ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin…
5 - Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona sevmek haram yüreğinde ateş olmayana bir günü sevgisiz geçirdinse yazık en boş geçen günün o gündür inan bana.
6 - Felek ne cömert ne aşağılık insanlara! Han hamam, dolap değirmen, hep onlara. Kendini satmayan adama ekmek yok: sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!
7 - Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben perde ardında sen ben dedikodusu var amma. Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben.
8 - Denize düşüp kaybolan su damlası toprağa karışan toz zerresi nedir bu dünyaya gelip gidişimizin manası fena bir böcek işte, bugün var yarın yok.
9 - Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden, ne dine, edebe aykırı gitmemizden, bir an geçmek istiyoruz kendimizden: içip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
10 - Seni aramaktan dünyanın başı dertte; zengine de göründüğün yok, fakire de; sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa hep kör müyüz, sen varsın da görünürde.
11 - Niceleri geldi, neler istediler, sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
12 - İçin temiz olmadıktan sonra hacı hoca olmuşsun; kaç para! Hırka; tespih; post; seccade güzel: ama tanrı kanar mı bunlara?
13 - Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; âşıklara cennet, cehennem, hepsi bir; ermiş ha çul giymiş, ha atlas; yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.
14 - Ey özünün sırlarına akıl ermeyen; suçumuza, duamıza önem vermeyen; günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık; umudumu rahmetine bağlamışım ben.
15 - Dert içinde sevinci bul da yaşa; haksız düzende haklı ol da yaşa; sonu nasıl olsa yokluk dünyanın, varından yoğundan kurtul da yaşa.
16 - Bir kalp ki onun sevmesi aldanması yok tutkunluğu yok, bir güzele yanması yok bin kez yazık olsun sevisiz yüreğe aşksız geçecek günlerin faydası yok…
17 - Cennette huriler varmış, kara gözlü; içkinin de ordaymış en güzeli. Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz: bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.
18 - Orucumu yiyorsam ramazanda, mübarek aydan habersizim sanma. Çileden gece oluyor da gündüzüm, sahura kalkıyorum gün ortasında.
19 - Gün doğarken sabah horozları niçin acı acı bağrışırlar, bilir misin? Tan yerini gösterip derler ki sana: bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin?
20 - Eğer her şeyini kaybetmişsen ve cebinde bir ekmek alacak kadar paran kalmışsa, git kendine bir demet menekşe al ve ruhunu besle. Bence bu çok anlamlıdır ve kişinin öncelikle ruhunu beslemesi lazım.
21 - Bilmem, tanrım, beni yaratırken neydi niyetin, bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin; bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin.
22 - Güçlü olduğuna inandırdın beni; bol bol da verdin bana vereceklerini. Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim; günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi.
23 - Kimi dinde imanda buldu yolu kimi akıl, bilim yolunu tuttu. Derken ses geldi karanlıklardan: gafiller! Doğru yol ne odur, ne bu!
24 - Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz, öğrenemedik bi türlü yan yana yürümeyi.
25 - Var mı daha ağır yük zamanı çekmek kadar. Yaşama sebebimsin, su kadar, ekmek kadar. Ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var. Seni anlamak da güzel, seni beklemek kadar...
26 - Hayat yangın gibidir. Yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir.
27 - Durmadan kurulup dağılan bu yerde hiç bir dost arama. Güvenilir bir sığınak, hiç! . Bırak acı yüreğinde konaklasın olmaza çare arama... Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse, yaşamana bak!
28 - Cehennemi gerçekten bilmek mi istersin? Dünyada cehennem, ehil olmayanla konuşmandır.
29 - Bahtımın kökü yeşerip dal budak da verse eğretidir bu ömür diye giydiğin elbise; mıhları gevşek bir gölgeliktir beden çadırı, pek dayanma sakın ne kadar sağlam da görünse.
30 - Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna; o şatafatlar, altınlar, gümüşler boşuna.
31 - Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin tekkede, manastırda eremezsin bir kez gerçekten sevdin mi dünyada cennetin cehennemin üstündesin.
32 - Yaşamanın sırlarını bileydin ölümün sırlarını da çözerdin. Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok: yarın, akılsız, neyi bileceksin.
33 - Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen.
34 - Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar, bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir, sevgi.
35 - Bir elde kadeh, bir elde kuran; bir helaldir işimiz, bir haram. Şu yarım yamalak dünyada ne tam kâfiriz, ne tam Müslüman.
36 - Ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var. Seni anlamak da güzel, seni beklemek kadar.
37 - Can o güzel yüzüne vurgun, neyleyim; gönül tatlı diline tutkun, neyleyim; can da, gönül de sır incileriyle dolu: ama dile kilit vurmuşsun, neyleyim.
38 - Vefasız dünya diye yakınıp durma; dünya elindeyken tadını çıkarsana! Herkese vefalı olsaydı dünya sıra mı gelirdi senin yaşamana?
39 - Senden benden önce de vardı bu gün bu gece felek dönüp durmadaydı hep bu gördüğünce usulca bas toprağa, çünkü bastığın yer bir güzelin gözbebeğiydi beş on yıl önce.
40 - Girme şu alçakların hizmetine: konma sinek gibi pislik üstüne. İki günde bir somun ye, ne olur! Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.
41 - Dünya üç beş bilgisizin elinde; onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; eşek eşeği beğenir: hayır var sana kötü demelerinde.
42 - Bu kubbe altındaki bin bir belayı gör; dostlar gideli boşalan dünyayı gör; tek soluk yitirme kendini bilmeden; bırak yarını, dünü, yaşadığın anı gör.
43 - Bir geldi mi ağır ölüm uykusu... Biter bu dünyanın dedikodusu.
44 - Aşk ki gerçek değilse, tutkusu olmaz. Ateşi köze döner, kokusu olmaz. Aşık olan gün, gece, ay ve yıl yanar; güneş, ışık, rahat ve uykusu olmaz.
45 - Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha.
46 - Kendini satmayan adama ekmek yok. Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya.
47 - Kim demiş haram nedir bilmez hayyam ben haramla helali karıştırmam seninle içilen şarap helaldir sensiz içilen su bile haram.
48 - Tarih, kâinatın vicdanıdır.
49 - Uyan! Uyumak için önümüzde sonsuzluk var.
50 - Dünyayı yeniden yarataydı, yaratırken de beni yanında tutaydı; derdim: ya benim adimi sil defterinden, ya da benim dilediğimce yarat dünyayı.
51 - Benim halimden haber sorarsan, bir çift sözüm var sana, yürekten: sevginle gireceğim toprağa, sevginle çıkacağım topraktan.
52 - Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin? Kimselerin kulu kölesi değil misin? Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya? Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin...
53 - Tanrım niye ekşi ayranı edersin helal de şarabı haram.
54 - Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari bırak aldatmacayı, ikiyüzlülükleri; şarap içmem diye övünüyorsun, ama yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?
55 - İki günde bir somun geçiyorsa eline soğuk suyu da olursa bir kırık testide niçin kendinden kötüsüne kul olur insan, ne diye girer kendi gibisinin hizmetine?
56 - Ezel avcısı bir yem koydu oltasına bir canlı avladı adem dedi adına iyi kötü ne varsa yapan kendisiyken tutar suçu yükler kendinden başkasına.
57 - Bir kerpiçim de olsa, satar yine şarap içerim.
58 - Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş! Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! Su durmadan kurulup dağılan evrende bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
59 - Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizim ki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben...
60 - Yıllar günler gibi geçti gider; nerde o eski dertler, sevinçler? Belaya aldırmaz aklı olan: bu da her şey gibi geçer, der.
61 - Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın masal anlatmaktır bütün işi.
62 - Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan yüreğine diken batmadan, vurulmadan. Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş tarak gibi diş diş, didik didik olmadan?
63 - Dal goncayı bir sabah açılmış buldu, gül melteme bir masal deyip savruldu dünyada vefasızlığa bak; on günde bir gül yetişip, açıp, solup kayboldu.
64 - Adalet evrenin ruhudur.
65 - Bir çember çizilse merkezinde ben, kenarında sen. Sen döndükçe beni; ben döndükçe seni görsem. Öyle bir an gelse ki; yarıçap sıfır olsa...