İmam Şafii Sözleri sayfasına hoşgeldiniz. Bu sayfada İmam Şafii Özlü Sözleri, İmam Şafii Güzel Sözleri, İmam Şafii Kıssalar, İmam Şafii Sözleri Anlamlı, İmam Şafii Resimli Sözleri, İmam Şafii Kısa Sözleri, İmam Şafii Sözleri Facebook, İmam Şafii Etkili Sözleri yer almaktadır. Bu sözleri Facebook, Twitter ve İnstagram gibi sosyal ağlarda paylaşabilirsiniz.
1 - Başkalarını senin yanında çekiştiren, senin bulunmadığın yerde de seni çekiştirir.
2 - Bütün düşmanlıkların aslı, kötü kimseler ile dostluk etmek ve onlara iyilik yapmaktır.
3 - Allahü Teâlâ’yı sevdiğini söylersin, hâlbuki Ona isyan edersin. Böyle sevgi olmaz. Eğer sevginde samimi olsaydın, Allahü Teâlâ’ya itaat ederdin. Çünkü seven, sevdiğine itaat eder.
4 - Dostlar ile yapılan sohbetten sevimli bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur.
5 - Dünyada en huzursuz kimse, kalbinde haset ve kin taşıyanlardır.
6 - Hakkı doğruyu kim söylerse söylesin kabul ediniz.
7 - Dünyayı ve Yaradan’ını bir arada sevdiğini söyleyen kimse yalancıdır.
8 - İbret almak istersen, hata sahibi kişilerin akıbetlerine bak da kalbini topla.
9 - İlim öğrenmek, nafile ibadetten üstündür.
10 - Herkese akıllı denmez. Akıllı kimse, kendisini her türlü kötülükten koruyandır.
11 - İlim öğren, kimse âlim olarak doğmaz, ilim sahibi ile cahil bir olmaz.
12 - Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Mademki böyledir, o halde Allahü Teâlâ’ya itaat edenlerle beraber bulun, onları sev.
13 - İlmi sevmeyende hayır yoktur. Böyle kimselerle dostluk ve bağlılığını kes. Çünkü ilim kalplerin hayatı, gözlerin aydınlığıdır.
14 - İnsanlar arasında hata ve ayıbın çok olsa bile, ahlakın; iyilik, cömertlik ve vefa sözünde durmak olsun, iyilik ve cömertliğin ile hata ve ayıplarını ört. Cimriden iyilik bekleme. Çünkü Cehennemde, susuz kimseye su yoktur.
15 - Kanaatkâr olmak, rahatlığa kavuşturur.
16 - Kendini Hak ile meşgul etmezsen, batıl seni işgal eder.
17 - Sadık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır.
18 - Öğrenmenin acısını bir müddet tatmayan, hayatı boyunca cehaletin zilletini yudumlar.
19 - Sefih ve cahil bir kimse konuşunca ona cevap verme. Sükût, ona cevap vermekten daha hayırlıdır.
20 - Senden görüşünü istemeyene, görüşünü verme. Çünkü böyle yaparsan, övülmediğin gibi, görüşün de o kimseye fayda vermez.
21 - Sadık dost ve halis kimya az bulunur, hiç arama.
22 - Sırrını saklamasını bilen, işinin hâkimidir.
23 - Senden daha çok malı ve parası olan kimseyi kıskanma. O malına ve parasına hasretle ölür. İbadeti ve taatı çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyalıklarına özenmeye değmez.
24 - Sana gelene sen de git. Sana kötülük ve eziyet edene sen eziyet etme.
25 - Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşa etmez.
26 - Resulullahın ve Esbabının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabul etmem.
27 - Kimin düşüncesi, arzusu, maksadı yemek içmek (dünya) ise; kıymeti, bağırsaklarından çıkardığı kazurat kadardır.
28 - Kendini bilmeyene ilim öğreten, ilmin hakkını zayi etmiş olur. Layık olandan ilmi esirgeyen de, zulmetmiş olur.
29 - Kalbine ilahi bir nur penceresinin açılmasını isteyen şu dört şeyi yapsın: 1- Günün belli bir vaktinde yalnız kalsın ve huzura dalsın. 2- Midesini pek fazla doyurmasın. 3- Sefih kimselerle düşüp kalkmayı bıraksın. 4- İlimleriyle yalnız dünyalık arzu eden kimselere yaklaşmasın.
30 - İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima Rabbini razı ve memnun etmeye bakmalı, ihlas sahibi olmalıdır.
31 - İlmi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmuş değildir. Ama ilmi tevazu için, âlimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur, kurtulur.
32 - İlim, ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır.
33 - İlim öğrenmek için üç şart vardır: Hocanın maharetli, talebenin zeki olması ve uzun zaman.
34 - İki kişinin, darıldıktan sonra birbirinin ayıplarını ortaya çıkarması, münafıklık alametidir.
35 - Hizmet edene, hizmet edilir.
36 - Hiç bir vakit yoktur ki, ilim mütalaası, hüzün ve kederi yok etmesin, ilmi mütalaa, kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir, insanda yüce duygular uyandırır.
37 - Haksız sözleri tasdik eden, dalkavuk ve ikiyüzlüdür.
38 - Gururlanıp böbürlenmek, adi ve bayağı kimselerin vasfıdır.
39 - Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma. Ahireti isteyici ol, onun için çalış. Her işinde Allahü Teâlâ’yı hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun. Ruhsat ve teviller ile uğraşan âlimden fayda gelmez.
40 - Ey insan, dilini muhafaza et, seni sokmasın. Çünkü o, büyük bir yılandır. Kabirlerde, kahraman ve cesur kimselerin bile kendileriyle karşılaşmaktan çekinip, dilinin kurbanı giden nice kimseler vardır.
41 - Dünyanın sevinci de, kederi de, bolluğu da, darlığı da devamlı değildir. Kanaatkâr bir kalbe sahip olduğun zaman, sen ve dünyaya sahip olan kimse eşitsiniz. Ölüm, kimin yanına gelirse, artık onu ölümün elinden kurtaracak ne yer ve ne de gök vardır. Gerçi Allahü Teâlâ’nın yarattığı şu yeryüzü geniştir. Fakat bir kere Allahü Teâlâ’nın hükmü gelince, feza bile dar gelir. Ölümün asla devası (ilacı) yoktur.
42 - Dünya işlerinde bir darlığa ve sıkıntıya düşen kimse, ibadete yönelmelidir.
43 - Bütün düşmanlıkların sevgiye dönüşmesi umulur. Fakat hasetten dolayı olan düşmanlık böyle değil.
44 - Bir kavmin büyüğünün ilmi yoksa herkes ona yönelip geldiği zaman o küçüktür. Kavmin makam ve mertebe sahibi olmayan ve ilim sahibi olan küçüğü, ilmi meclislerde kavmin büyüğüdür.
45 - Âlimlerin güzelliği, nefislerini ıslah etmeleridir, ilmin süsü, şüpheli şeylerden sakınmak, yumuşak olup, sertlik göstermemektir.